Aziziye Camii
Aziziye Camii
Aziziye Camii
Aziziye Camii
Aziziye Camii

Aziziye Camii

Aziziye Camii, İstanbul ili, Beşiktaş ilçesi, Vişnezade Mahallesi, 74 pafta, 684 adada bulunmaktadır.

Sultan Abdülaziz hükümdarlığı süresince kendi adıyla anılan Balıkesir, Ordu, Batum, Konya, Romanya Tulça ve Köstence Camiileri’ni inşa ettirmiştir. Bu camiilerin en büyüğü olacak olan dört minareli İstanbul Aziziye Camii’ni Dolmabahçe Sarayı arkasındaki Vişnezâde mahallesinde bulunan 684 adada inşa etmek istedi. Bu alanda Kanuni Sultan Süleyman’ın Macaristan’a elçi olarak gönderdiği zatın Macarlar tarafından öldürülmesi üzerine bu kişi adına alana yaptırılan Camii, ihyaya muhtaç idi. Bunun üzerine Sultan Abdülaziz İstanbul'un son selatin camisi olması planlanan alana, dönemin ünlü mimar ve müteahhit ailesi Balyanlar’a Camii’yi projelendirtti ve araziye Balyanlar bir şantiye binası kurarak inşaatı yönettiler. Ayrıca Sultan Abdülaziz, Akaretler Sıra Evlerini, arsalarını satın alarak Aziziye Camii’ne gelir olması için dükkân olarak Akaretler adıyla önceden inşa ettirmiştir. 

1874/1875 yılında yapımına başlanan Camii’nin inşası, Sultan Abdülaziz’in vefatının ardından ekonomik buhran sebebiyle durmuştur. İnşaatı yarım kalan Aziziye Camii’nin inşası için Sarkis Balyan’a ceyb-i hümayundan (padişahın kendi hesabından) ödeme yapılmıştır. 

Camii arazisi, 1923 yılından itibaren muhtelif şahıslara kiralanmış ve bir köşesine gazino inşa edilmiştir. Mevki halk arasında “Taşlık Gazinosu” adıyla anılmaya başlamıştır. Aşağıdaki satırlar, mabet olarak temelleri atılan bir mahallin senelerce nasıl “gazino” olarak kullanıldığını göstermektedir:

“Beşiktaş’ta Vişnezâde mahallesinde 684 kadastro adasının 42368 metrekareden ibaret 2 numaralı parselin belediyeye terki İstanbul Vali ve Belediye Başkanlığı’ndan talep edilmiştir. Bu hususta yapılan tetkikata nazaran, istenilen arazi içinde Taşlık Gazinosu adıyla maruf 2349 metrekare genişliğinde bir parçanın öteden beri gazino olarak kullanılmak üzere hazinece kiraya verilmekte olduğu ve üzerinde müsteciri (kiracısı) Ziya İkiz tarafından yaptırıldığı iddia olunan ahşap kazıklar üzerine çivilenmiş saç ve ahşap kaplamadan ibaret 28,85 metrekare genişliğinde büfe, 51.67 metrekare genişliğinde ahşap camekân ve 50,40 metrekare genişliğinde galvanizli oturma yeri bulunmaktadır.” 

1948'de arazinin, dönemin Cumhurbaşkanı İsmet İnönü'nün imzasıyla belediyeye parasız olarak devredilmesi istendi. Camii ve müştemilatının yapılması planlanan alanın bitişiğine 1940'ta İsmet İnönü ve müsteşarı Kemal Gedeleç'in evleri yapıldı. Taşlık’taki muazzam Sultan Camii için koca mermer bloklar gelmiş, İnönü’nün evi, yanında da müsteşarı Kemal Gedeleç’in evleri için bu muazzam mermer bloklar kaldırıldı, temel örtüldü, orası tasfiye edildi, ağaçlar dikildi, zinhar büyük ağaçlar değil, küçük ve bodur ağaçlar; İnönü’lerin evlerinin manzarasının kapanmaması için.

Ardından, Camii’nin temellerinin olduğu alan İnönü parkı yapıldı. Bu süreçte, İnönü Heykeli de bu parkın ortasına yerleştirilmek istenmiş, ancak dönemin Başbakanı Adnan Menderes tarafından 1950 yılında engellenmiştir. 

Söz konusu süreçte Seyhan Milletvekilliği yapan Sinan Tekelioğlu tarafından TBMM’ye verilen önergede, vakfa ait olan arazinin hangi suretle ve ne şekilde şimdiki sahiplerine devredildiğini sordu. 20/11/1950 tarihli meclis tutanağında, Tekelioğlu'nun kullandığı şu ifadeler, verdiği mücadeleyi anlatması açısından önem arz ediyor:

"Sayın arkadaşlar; görüyorsunuz ya tek partinin bu memlekete açtığı ıstıraplar ne kadar büyüktür." 

Camii arazisinin bir kısmı, önce Belediyeye oradan da Hazineye ve oradan da Emlak Bankası üstünden satışa çıkarılıyor. Bir emekli baytar ve ondan da İnönü ve Müsteşarı satın alıyor. Bedel ve süreç olarak gördüğü sakıncaları ifade etmek üzere “Nasıl oluyor da Emlak Bankası bunu böyle münakasaya (eksiltmeli satışa) koyuyor da bir baytar mütekaidi gelip bunu satın alıyor? Zaten bunun bankaya gelmesi de bir oyun. O Taşlık denilen yer bir camii yeridir. Temeli atılmıştı… Binaenaleyh İstanbul’da oynanan oyunun haddi hesabı yoktur.” 

Camii arazisi 1982'ye kadar bu şekilde kaldı. Uzun yıllar depolarda tutulan İnönü Heykeli’nin dikilmesi için dönemin Belediye Başkanı Orgeneral İ. Hakkı Akansel tarafından girişimler başlatıldı. O dönem oluşturulan Kurul’un önerdiği alanlardan (Dolmabahçe Parkı Rampası, Kabataş, Taşlık Parkı seçeneklerinden) çoğunluğun kararıyla İnönü'nün evi önündeki Taşlık Parkı (Aziziye Camii arazisinin olduğu park) seçildi.

Heykel, Lozan Antlaşması'nın 59. yıl dönümü olan 24 Temmuz 1982'de törenle açıldı. Heykel ve park, o zamandan beri günümüze kadar Aziziye Camii alanının üzerinde durmaktadır.

2018 yılı sonrası İBB Yönetimi Camii alanını yukarıda anlatılan hileli yollarla kendisine ve Müsteşarına köşk olarak alan İnönü ile alay edercesine İnönü Heykeli’nin bulunduğu alana “İNÖNÜ VE DİNİ HASSASİYETİ” başlıklı bir yazı koydurmuştur. Ayrıca Heykel’in ziyaretgâh biçimini alması için yaptırdığı Tak ve Kaideyi tarihi eserin temellerine zarar veriyor gerekçesiyle Derneğimizin yaptığı müracaat sonucu ilgili Kurul kaldırtmıştır.

Derneğimiz, bu Camii’nin varlığını tespit edince önce İstanbul III. Kültür Varlıkları Koruma Bölge Müdürlüğü’ne müracaat edip ilgili Kurul Kararı ile Camii’ninin bulunduğu alanı Sit alanı kapsamına aldırtmıştır.

Yakın zamanda Camii’nin mimarı Sarkis Balyan’ın mimari proje ve planları, “Balyanlar” adlı kitapta yayınlanınca yeterli bilgi, belge ve doküman ile İstanbul III Numaralı Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Müdürlüğü’ne müracaatla tescil edilmesini gerçekleştirdik. Tescil, önce Heykel’in yerinde kalıp Camii’nin taşınarak ihyası şeklinde idi. Derneğimizce Kültür Varlıkları Yüksek Kurulu’na yapılan itiraz neticesinde Camii’nin yerinde ihyası için tescil kararı verildi. İhyası beklenmektedir.